Daha iyi olmamanın mazereti yok

Saliha Erdim 2024-02-20

Daha iyi olmamanın mazereti yok

Allah (c.c) her şey gibi insanı da mükemmel yaratmış. Son nefesine kadar, bir öncekinden daha iyi olabilme potansiyeli vermiş. Rabbimizin nasip ettiği her durumun bir oluş ve bozuluş kanunu vardır. Daha iyi olmak için gerekli niyet ve eylem bütünlüğü varsa, oluş kanunları kulun cüz i iradesi dahilinde yerine getirilmiş demektir. Sonuç ise Allah’ın (c.c) takdirine kalmıştır. Verirse ikramdır, eğer vermemişse, mutlaka doğru yaklaşımındevamı gerekiyordur, başka bizim bilmediğimiz bin bir hikmetle daha iyi olmamız için bizi belli bir tarza sevk ediyordur ve zamanı gelmemiştir.

Yollar da yolculuklarda seçeneklidir. Hayrı talep eden de, etmeyen de kendi seçimlerinin sonuçları ile karşılaşırlar. Kim hangi tarafa doğru ilerlerse, o tarafa doğru derinlik kazanır ve aidiyet oluşur. İlerlemenin oluş kanunlarına baktığımız da, önce niyetin doğru olması gerekir. Bu kendimizin ne kadar kıymetli ve bu dünya için ne kadar hayati bir öneme sahip olduğumuzufark etmemizle başlar. Bu çoğunlukla ailede, özelliklede annenin çocuklarına ne kadar ufuk kazandırdığı ile ilgidir.

Potansiyel değerleri açacak olan en belli şey, ihtiyaçların doğru bir şekilde, yerinde, zamanında ve dozunda giderilmesidir. Bunun da çocukluktan başlayarak helâl yoldan giderilmesi lâzımdır. İlerleyen dönemlerde, Allah’ın (c.c) sadece o şahısta açığa çıkması için lütfettiği ilgi, değer ve yeteneklerin açığa çıkmasıdır. Bu iki husus, mutlu ve dengede olmanın asgari bileşenlerindendir.

Bundan sonrasında şunlar söylenebilir.

Karşılıksız iyilik yapıp unutalım. Allah’ın (c.c) defterinde yazılı olması yeterli bir ödüldür

Üzüntümüzü kimi zaman arkaya atalım gitsin, kimi zaman nezaketlice konuşalım ve zihnimizde halledelim. Yani içimize değil dışımıza atalım.

İnsanların iyiliğine sevinelim, hayrı için çalışalım, insanlara faydalı olabilmek için şartlarımız ölçünde yarışalım.

Bir sıkıntı bize isabet etiğinde, bundaki hikmeti anlamaya çalışıp kendimize odaklanmamız ve Rabbimize yönelmemiz, bizi tepkisel davranmaktan, kin ve nefretten korur.Kabımızdaki kirli birikintileri dökelim ki temiz olanlara yer açılsın.

Sevinç ve mutluluk Hakkın (c.c) istedikleri ile arttıkça, manevi terakki için zemin hazır hale gelir. Her iyi şey bizi mutlu ettikçe, adeta yeni bir kapı, yeni bir yol açılır ve sanki bir engel kalkmış gibi olur. Bu da içimizde yeni cümleler, yeni yaklaşımlar ve yeni boyutlar kazanmamız anlamına gelir. Artık, yüksek ve çok daha insanca bir perspektif bizi kuşatır. Kırılganlıklarımızla dirençlerimiz yer değiştirir. Allah’a (c.c) yaklaştıkça, Allah’ın (c.c) bizdeki tezahürleri de artar. Bu ise, insanı kâmil olmaya doğru bir yolculuktur.

Bilelim ki, daha iyi olmamanın mazereti yoktur ve her insanın Allah’a (c.c) açık bir kapısı her zaman vardır.Aynı zamanda her insan her an en iyi olabilecek potansiyel taşır. Ya İlâhi (c.c), Senden bizim istemeyi bilemediğimiz ve verdiğin zaman yüzümüzü sana döndürecek hayırları bize lütfunla nasip et. Bizi merhametinle kuşat ve bizi iyilerden kıl inşallah.

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0